« İŞE İADE   - İşverenin Çalışma Koşullarında Esaslı Değişiklik Yapabilmesi İçin İşçinin Yazılı Muvafakatini Alması

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/26486

K. 2007/27002

T. 18.9.2007

• İŞE İADE TALEBİ ( İşverenin Çalışma Koşullarında Esaslı Değişiklik Yapabilmesi İçin İşçinin Yazılı Muvafakatini Alması Gerektiği - Aksi Halde Davanın Kabulü Gereği )

• ÇALIŞMA KOŞULLARINDA ESASLI DEĞİŞİKLİK ( İşverenin Yapabilmesi İçin İşçinin Yazılı Muvafakatini Alması Gerektiği - İşe İade Talebi )

• YAZILI MUVAFAKAT ( İşverenin Çalışma Koşullarında Esaslı Değişiklik Yapabilmesi İçin İşçinin Yazılı Muvafakatini Alması Gerektiği )

• HAKSIZ FESİH ( İşverenin Çalışma Koşullarında Esaslı Değişiklik Yapabilmesi İçin İşçinin Yazılı Muvafakatini Almaması Nedeniyle - Davacının İşe İadesi Gerektiği )

4857/m.21, 22

ÖZET : Dava, feshin geçersizliğinin tespiti ve işe iadeye karar verilmesi talebine ilişkindir. Dosya kapsamından davalı işverenin üç vardiya uygulamasından dönerek 12 'şer saat çalışmaya dayalı iki vardiyaya dönmek istediği anlaşılmaktadır. işverenin çalışma koşullarında esaslı değişiklik yapabilmesi için işçinin yazılı rızasını alması gerekir. Somut olayda, davacı işçinin rızası alınmadığından iş akdinin feshi geçersiz olup işe iadeye karar verilmesi yerindedir.

DAVA : Davacı işçi, feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı işçi, iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini, işverence işe başlatılmaması durumunda tazminat ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

Davalı işveren, davacı işçinin fazla çalışma yönünde duyuruya başlangıçta rıza gösterdiği halde işi yarıda bırakarak bir kısım mesai arkadaşlarıyla birlikte işyerini terk ettiğini ve diğer işçileri de çalışmamaya teşvik ettiğini, bu durumun tutanağa bağlandığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, işyerinde fazla çalışma yapılacağına dair bir duyurunun olmadığı ve işçinin nedensiz yere bu tür bir davranışta bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle isteklerin kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içinde bulunan delillere göre davalı işveren 3 vardiya uygulamasından dönmüş ve 12'şer saat çalışma esasına dayalı 2 vardiyada işçi çalıştırmak istemiştir. Davacı işçi ve bir kısım arkadaşları bu uygulamaya karşı çıkmışlar ve 3 vardiya esasına göre çalışmalarını sürdürmüşlerdir. Davacının çalışma koşullarında esaslı değişiklik yapılabilmesi için 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesinde öngörüldüğü üzere işveren tarafından işçinin yazılı olarak muvafakatinin alınması gerekir. Davalı işveren tarafından bu uygulamaya gidilmeksizin, günde 2 vardiya esasını kabul etmeyen davacının iş sözleşmesinin feshi geçerli nedene dayanmadığından işe iadeye dair karar verilmesi yerindedir.

Bununla birlikte işyerinde yapılmak istenen değişikliklerin temelinde sendikal nedenin bulunduğu iddiaları mahkemece yeterinde araştırılmış değildir. Davacı işçinin iş sözleşmesinin feshinin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı noktasında, işyerinde çalışan işçi sayısı, sendikaya üye olan işçilerin sayısı ve üyelik tarihleri, iş sözleşmesi feshedilen işçiler yönünden fesih tarihleri ile sendikalı olan ve olmayanlara göre dağılımı, üyelikten çekilen işçileri sayısı ve bu işçilerin çalışmaya devam edip etmedikleri, işyerinde çalışan sendika üyesi işçi olup olmadığı ve sendikanın yetki süresine dair bir işlemin bulunup bulunmadığı gibi hususların tespiti gerekir. Belirtilen yönlerden gerekli araştırmaya gidildikten sonra dosya içindeki bilgi ve belgeler yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak sonuca gidilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.09.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.