« İŞ AKDİ FESHİ   - Ahlak Ve İyiniyet Kurallarına Aykırı Harekette 6 İş Günü Geçtikten Sonraki Fesih De İşçinin Korunması İlkesi

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/15948
K. 2002/1627
T. 29.1.2002
• KIDEM TAZMİNATI ( Ahlak ve İyiniyet Kurallarına Aykırı Davranış - Altı İşgünlük Süre Geçtikten Sonra Fesih/İşçinin Korunması İlkesi )
• İŞ AKDİNİN FESHİ ( Ahlak ve İyiniyet Kurallarına Aykırı Davranış - Altı İşgünlük Süre Geçtikten Sonra Fesih/İşçinin Korunması İlkesi )
• AHLAK VE İYİNİYET KURALLARINA AYKIRI DAVRANIŞ ( Kıdem Tazminatı - Altı İşgünlük Süre Geçtikten Sonra Fesih/İşçinin Korunması İlkesi )
• SÜRE ( Ahlak ve İyiniyet Kurallarına Aykırı Davranış - İş Akdinin Feshi/İşçinin Korunması İlkesi )
• İŞÇİNİN KORUNMASI İLKESİ ( Ahlak ve İyiniyet Kurallarına Aykırı Davranış - Altı İşgünlük Süre Geçtikten Sonra Fesih )
1475/m.14, 16, 17, 18
ÖZET : İş kanununun 18. Maddesine göre, 16 ve 17. Maddelerinde gösterilen ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallere dayanarak işçi veya işveren için tanınmış olan akdi fesih yetkisi, iki taraftan birinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu öbür tarafın öğrendiği günden başlayarak altı iş günü geçtikten ve herhalde fiilin vukuundan itibaren bir sene sonra kullanılamaz.
Ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışın feshe kadar süreklilik arzettiği durumlarda işçinin İş Kanununun 18. maddesindeki altı işgünlük fesih süresinin geçtiğinden söz edilemez. Kaldı ki İş Hukukunda işçinin korunması ilkesi maddi olguların bu şekilde yorumunu gerekli kılmaktadır.
DAVA : Taraflar arasındaki kıdem ve kötüniyet tazminatlarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle reddine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 29.1.2002 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat Yıldız Avcı geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2. Dava kıdem ve kötüniyet tazminatı isteklerine ilişkindir. Mahkemece istekler red edilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
İş Hukukunun temel ilkelerinden biri işçinin korunma ilkesidir. Anılan ilke, sadece iş ilişkisinin maddi ve ekonomik yönleri yanında işçinin kişiliğinin, onurunun yaşamı ve beden bütünlüğünün de korunmasını gerektirmektedir.
İş Kanununun 18. maddesine göre, 16 ve 17. maddelerinde gösterilen ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallere dayanarak işçi veya işveren için tanınmış olan akdi fesih yetkisi, iki taraftan birinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu öbür tarafın öğrendiği günden başlayarak altı iş günü geçtikten ve herhalde fiilin vukuundan itibaren bir sene sonra kullanılamaz.
Hükmün bu düzenlenişi tek bir davranış üzerine kurulmuştur. Anılan sürelerin feshi gerektiren her davranış için yeniden başlayacağında tereddüt yoktur. Fesih iradesi feshi gerektiren devam eden fiiller içerisinde kullanıldığında akdin süresinde kullanıldığının kabulü gerekir.
Somut olayda davalı Şirket Genel Müdürü tarafından davacı kadın işçiye özellikle davacı tanığının ayrıntılı açıklamalarına göre hakaret içeren davranışlarda bulunduğu anlaşılmaktadır. Yine aynı tanıkça kötü davranışın diğer işçilere de yapıldığı ancak, zam vaadi ile işlerine devam ettikleri ileri sürülmektedir.
Ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışın feshe kadar süreklilik arzettiği durumlarda işçinin İş Kanununun 18. maddesindeki altı işgünlük fesih süresinin geçtiğinden söz edilemez. Kaldı ki İş Hukukunda işçinin korunması ilkesi maddi olguların bu şekilde yorumunu gerekli kılmaktadır.
Mahkemenin altı iş günlük sürenin geçtiğinden söz edilerek davayı reddine isabet yoktur. Yapılacak iş kıdem tazminatına bilirkişi raporu doğrultusunda istekle bağlılık kuralı gözeterek hükmetmekten ibarettir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, Davacı yararına takdir edilen 250.000.000 TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alman temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.1.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.