ÖZET : Fesih tarihinde yürürlükte bulunan 4773 sayılı kanun ile değişik 1475 sayılı İş Kanununun 13/B maddesine göre işveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin şekilde belirtmek ve işçiden hakkındaki iddialara karşı savunmasını almak zorundadır. Her ne kadar davalı, anlaşma suretiyle davacının işten kendisinin ayrıldığını savunmuş ise de, personel işten ayrılma formunda ve işten ayrılma bildirgesinde işten çıkış nedeninin 1475 Sayılı İş Kanununun 13. maddesi uyarınca işveren tarafından yapıldığı görülmektedir. Davacının performans değerlendirme formunda en üst puan olan 4'er puanla hakkında değerlendirme yapıldığı, otel işlerinin mutfak departmanında soğuk meze şefi olan davacının iş sözleşmesinin feshinde geçerli bir nedene dayanılmadığı, ibranamenin içerdiği kıdem tazminatı için geçerli olabileceği, işe iade ve iş güvencesi hükümlerini içermediğinden süresi içinde işe iade talebi bulunan davacının davasının kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde reddi hatalı bulunmuştur.
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme davayı reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacının davalıya ait işyerinde iş sözleşmesine dayalı olarak 19.4.2001 tarihinden itibaren başlayan çalışması 24.3.2003 tarihinde sona ermiştir.
Davacı hizmet aktinin işveren tarafından sona erdirildiğini savunmuş, davalı ise sağlık raporu sonrasında işveren ile karşılıklı anlaşma sonucunda ibraname ile bir kısım haklarından vazgeçmek suretiyle işten ayrıldığını kıdem tazminatı ile diğer haklarını aldığını savunmuştur.
Mahkemece ibranameye değer verilerek işe iade davasının reddine karar verilmiştir.
Fesih tarihinde yürürlükte bulunan 4773 sayılı kanun ile değişik 1475 sayılı iş kanununun 13/B maddesine göre işveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin şekilde belirtmek ve işçiden hakkındaki iddialara karşı savunmasını almak zorundadır.
Her ne kadar davalı anlaşma suretiyle davacının işten kendisinin ayrıldığını savunmuş ise de personel işten ayrılma formunda ve işten ayrılma bildirgesinde işten çıkış nedeninin 1475 Sayılı İş Kanununun 13. maddesi uyarınca işveren tarafından yapıldığı görülmektedir. Davacının performans değerlendirme formunda en üst puan olan 4'er puanla hakkında değerlendirme yapıldığı otel işlerinin mutfak departmanında soğuk meze şefi olan davacının iş sözleşmesinin feshinde geçerli bir nedene dayanılmadığı, ibranamenin içerdiği kıdem tazminatı için geçerli olabileceği, işe iade ve iş güvencesi hükümlerini içermediğinden süresi içinde işe iade talebi bulunan davacının davasının kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde reddi hatalı bulunmuş,yerel mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda gösterilen gerekçelerle;
1. Kemer Asliye Hukuk ( İş ) Mahkemesinin 03.10.2003 tarih ve 2003/135Esas, 2003/440 Karar sayılı kararının bozularak ortadan kaldırılmasına,
2. Davanın, kısmen kabulü ile davacının iş sözleşmesinin teshinin geçersizliğine ve işe iadesine,
3. Davacının, kararın kesinleşmesinden itibaren 10 işgünü içinde işe başlamak için işverene başvurması halinde işverence işe başlatılmaması halinde taktiren altı aylık ücreti tutarında tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesi gerektiğinin tespitine,
4. Davacının, süresi içinde işverene başvurması halinde mahkeme kararının kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre içinde en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarının kendisine ödenmesi gerektiğinin tespitine,
5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6. Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 300.000.000 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7. Davacının yaptığı 23.200.000 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine kesin olarak 26.5.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.